Ülkemizde bilimsellik olarak kabul edilen paradigma batı kaynaklı rehberlerin en iyi şekilde hatmedilmesi ve savunulmasıdır. Peki bir gün bu rehberlerde hata olduğu ortaya çıkarsa ne olacak. Tam bu noktadayız. Geçen hafta sciencedaily sitesinde bir haber yayınlandı.
Prof Dr Ahmet Aydın’nın hakkını teslim etme vakti geldi. Ahmet Hoca ülkemizde ve bütün Dünya’da D vitamini yetersizliğinin ciddi boyuta olduğunu söyler, bu durumun sadece kemik hastalığına neden olmadığını, daha henüz kemik hastalığı olmadan başta kanserler, enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar, otoimmün hastalıklar, nöropsikiatrik hastalıklar, koroner kalp hastalıkları ve hipertansiyon gibi çok sayıda hastalığın zemininde önemli bir yer işgal ettiğini ifade ederdi. Ona göre tıp dünyasının önerdiği d vitamini dozu ve olması gereken normal serum d vitamini aralıkları yanlıştı.
California ve Creighton Üniversitesi ilim insanlarının ortaklaşa gerçekleştirdiği araştırma sonucunda, yıllardır “oral olarak alınması gereken D vitamini dozu” diye duyuru edilen miktarın yanlış olduğu, bu yanlışın hatalı istatiksel hesaplamalardan kaynaklandığı bildirildi.
Şimdiye kadar önerilen günlük doz 70 yaşına kadar 600 ünite, 70 yaş sonrası ise 800 ünite olarak biliniyordu. Tespit edilen doğru dozlar ise bu dozların çok çok üzerinde. Araştırmacı Dr. Robert Heaney, 13-15 yaştan itibaren her adamın sağlıklı bir kemik yapısı için günde vasat 10.000 ünite D vitamini alması gerektiğini diyor. İki yıllık bir doğrulama sürecinin ardından gündeme getirilen bu mühim icat, geçen hafta duyuruldu.
Ahmet hocamızın konu ile ilgili güzel yazısını tekrar okumanızda fayda var diye düşünüyorum. Yazı için tıklayın.
