Otizme çözüm var

0
1241

Otizm şu anda, bütün dünyada salgın hastalık gibi yayılıyor. Veba gibi… Sorumlusu hepimiziz. Dünyayı kirletenler…

Analarının rahminde bile onlara ulaşmayı başaran zehirlerden kurtulamıyor bazı bebekler. Bazıları büyüyünce hastalanmasınlar diye vuruldukları aşıdan, antibiyotikten, bazıları annelerinin içtiği renkli gazozdan, saç boyasından, tarım ilacından zehirleniyor. Mide-bağırsak sorunları, bunlara bağlı olarak gelişen vitamin, mineral ve amino asit eksiklikleri, başta süt ve buğday olmak üzere çeşitli gıda proteinlerine karşı gelişen besin tahammülsüzlükleri, yeteri kadar güneşlenmeme ve maruz kalınan çeşitli toksinler bir araya geldiğinde otizm tablosu oluşuyor.

Herkesin gördüğü gibi göremiyor, işittiği gibi işitemiyor, kafalarının içinde bir ışık ve ses bombardımanıyla yaşıyor otizmli çocuklar…

Bu kitabın yazarları “Otizm tedavi edilebilir ve önlenebilir bir hastalıktır” diyor. Prof. Dr. Ahmet Aydın 10 yıldır otizmin biyomedikal tedavisi ile ilgileniyor. Dr. Cem Kınacı ise uluslararası DAN protokolünün

(Defeat Autism Now! – Otizmi fiimdi Yen!) Türkiye’deki ilk hekimi.

Kitap, otizmi ailesinde yaşayanlara yardımcı olmayı hedefliyor. Otistik çocukların nasıl tedavi edilebileceğinin yolunu gösteriyor. Konuyla ilgilenen hekimlere ışık tutuyor, dünya çapındaki literatürü tarıyor.

Asıl hedefiyse başka, henüz doğmamış çocukları kurtarmak…Alacağınız önlemlerle, yiyip içtiğinize, kullanacağınız kozmetiğe,duvar boyasına göstereceğiniz özenle bu salgının önüne geçmek mümkün. Şu kadarını söyleyelim: Bir anne, sadece yoğurt mayalamakla bile çocuklarının hayatını değiştirebilir!

Aile kurmayı düşünenler, bebek bekleyenler, küçük bebeği olanlar… Hayy Kitap’tan çıkan bu kitabı lütfen okuyun!

ÖNSÖZ

Herkesin gördüğü gibi göremediğiniz, işittiği gibi işitemediğiniz, kokuları, tatları herkes gibi hissedemediğiniz, ışıkların ve seslerin duygularınızı bom­bardıman ettiği ve sizi korkuttuğu bir dünya düşünün… İşte otizmli çocukların kahrını çektiği dünya böyle.

Otizm, kişinin dil, sosyal ve iletişim becerilerini bozan gelişimsel bir hasta­lık tablosu. Son yıllarda önü alınamayan salgın bir hastalık gibi hızla yayılıyor; tıpkı veba gibi. ABD’de her 50 çocuktan biri otizmli. Sıklık iyi bilinmemekle birlikte otizm sorunu, Türkiye’de de bir çığ gibi büyümekte. Eğer gerekli ted­birleri almazsak, gelecek nesiller şimdikilerden de çok tahrip olacak. Ya da daha kötüsü, tahrip olacak bir nesil kalmayacak.

Maalesef, –hepsi olmasa da– birçok çocuk psikiyatristi ve nöroloji uzma­nı otizmli çocukların anne babalarına, otizmin bilinen bir nedeni olmadığını, genetik olduğunu ve hiçbir zaman düzelemeyeceğini söylemekte ve çocuklara çeşitli ilaçlar vermektedir. Davranış modifikasyonunun sundukları dışında bi­linen başka tedavi olmadığını söylemektedirler.

Tabii ki esas neden ortadan kaldırılmadığı için eğitimden de istenen yarar sağlanamamakta, yıllar süren çabalar anne babaları bir taraftan maddi zarara uğratmakta, diğer taraftan da yılgınlığa sürüklemektedir.

Bereket ki son yıllarda yapılan araştırma ve uygulamalar, otizmin gizlerini hızla çözmeye başladı. Çok sayıda araştırma otizmli çocuklarda beyin kan akı­mında azalma, sinir sistemi iltihabı (nöroenşamasyon), bağışıklık yetersizliği, oksidatif stres, mitokondri fonksiyon bozukluğu, sinir-ileticisi (nörotransmit­ter) bozukluğu, toksin temizleme sorunları ve bağırsak şorası bozukluklarının varlığını göstermektedir.

Otizmi tedavi edilemeyecek bir hastalık olarak lanse eden klasik tıbbın ge­ricileri (ünlü muhalif Ivan Illich’in deyimiyle tıp dininin papazları!) ya da ye­terli bilgiye sahip olmamasına rağmen uzman unvanına sahip ortaçağ kafalı, önyargılı hekimler ne kadar karşı çıksa, burun kıvırsa da, artık otizmin bilim­sel ve etkili bir tedavisi var.

DAN Protokolü (Defeat Autism Now, Otizmi Şimdi Yen!) diye isimlendi­rilen bu tedavi yöntemi son yıllar içerisinde gelişmeye ve olumlu sonuçlarını göstermeye başladı. Hepsi olmasa bile önemli sayıda otizmli çocuk etkin bir tedavi ile önemli aşamalar kaydedebiliyor. Hatta otizmden kurtulmayı başaran çocukların sayısı hiç de az değil ve günden güne artıyor.

Bu kitap “Otizm tedavi edilemez!” diyen, klasik tedaviler ile yol almaya ça­lışan hekim ve ebeveynlere bir ışık tutmak ve otizmin aslında “ne olduğunu” ve “nasıl tedavi edilebileceğini” göstermek amacını ya da iddiasını taşımakta­dır. Alanında Türkiye’de bir ilk olan ve 10 yıllık bir çalışmanın ürünü olan bu kitabı okuyanlar biyomedikal tedaviler konusundaki en güncel bilgilere sahip olacaklardır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz